Vücuttaki doku ve organlarda bulunan birçok farklı protein türü, ilgili yapılarının yapısal ve işlevsel özelliklerini korumaya yardımcı olur. Her farklı protein türü, farklı işlevleriyle koordine olur ve vücudu sağlıklı tutar. Bu proteinlerin en önemlilerinden biri kolajendir. Yazımızın devamında kolajen nedir? Vücuttaki kolajen nasıl arttırılır? Sorularına yanıt bulabilirsiniz.
Kolajen Nedir?
Kolajen; başta cilt, kemikler, tendonlar ve bağlar olmak üzere vücudun birçok organında bulunan yapısal bir proteindir. Vücutta en bol bulunan proteindir ve tüm vücut proteininin üçte birini oluşturur. Kolajen bağ dokusunun çok önemli bir bileşenidir, dokuyu bir arada tutmak için yapıştırıcı görevi görür. Kolajen vücutta bol miktarda bulunur, farklı dokularda birden fazla işlevi vardır ve insan vücudunun yapısını koruyan temel maddedir.
Kolajen Çeşitleri
Vücutta birçok farklı tipte kolajen molekülü vardır. Birincil görevleri bağ dokusu yapısını desteklemek olsa da her birinin bir dizi özel görevi vardır.
Tip 1
Vücuttaki kolajenin %90‘ı tip 1 kolajendir. Demetlenmiş filament yapılarında bulunur. Kemik, deri, tendon, fibrokartilaj ve diş yapısının oluşumundan sorumludur.
Tip 2
Bu tip kolajen lifleri, tip 1’den daha gevşektir. Eklemlerin elastik kıkırdağında bulunur.
Tip 3
Kas, organ ve damar yapılarının temelinde oluşur.
Tip 4
Deri tabakasında bulunur.
Yaşla birlikte vücuttaki kolajen üretimi azalır ve daha düşük kalitede kolajen üretilir. Bunun sonucunda cilt elastikiyetini kaybeder ve kırışıklıklar oluşur. Kıkırdak dokusu da zayıflar. Eklemlerde problem olabilir. Peki, kolajen nasıl arttırılır?
Vücuttaki Kolajen Seviyesi Nasıl Arttırılır?
Kolajen, cilt ve vücudun diğer kısımları tarafından üretilen yapısal bir proteindir. Bu değerli protein ve elastin gibi diğer proteinler daha çok genç ciltlerde bulunur. Sonuç olarak, çocukların ve ergenlerin cildi pürüzsüz ve parlaktır. Kolajen, keratin ile birlikte cilde güç, pürüzsüzlük ve elastikiyet kazandırır. Genç erişkinlerde daha fazla olmasına rağmen, vücudumuz aslında biz hayattayken kolajen üretir. Ancak yaşla birlikte bu üretim azalır ve ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar gelişir. Kolajen üretimini arttırmak için öncelikle kolajen kaybına neden olan faktörlerin önüne geçmek gerekir.
Vücudumuzdaki kolajeni azaltmada en önemli faktör sigaradır. Bu konuyla ilgili bir çalışma, sigara içmenin kolajeni %18-22 oranında azalttığını göstermiştir. Parlak bir cilt için sigarayı bırakmak çok önemlidir. Kolajen üretimini azaltan bir diğer faktör de güneş ışığına aşırı maruz kalmaktır. Bu nedenle, güneşin dik olduğu saatlerde doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçının ve korunmak için güneş kremi kullanın. Aşırı şeker tüketimi de kolajen üretimini engelleyen faktörlerden biridir. Bu nedenle şekerden, özellikle işlenmiş şekerli yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak durmalısınız.
Kolajen üretimini bozarak cildin daha genç görünmesini engelleyen diğer sorunlar ise stres, sağlıksız beslenme, hava kirliliği ve hareketsizliktir. Uyuduğunuzda vücudunuz her gün meydana gelen hasarı onarır, yeniden oluşturur, yeniler ve onarır. Vücudunuzun kolajen üretme yeteneğini desteklemek istiyorsanız her gün en az 7-8 saat uyumaya özen göstermelisiniz.
Bunun dışında bazı besinler de vücuttaki kolajen seviyesini arttırır. Bu besinleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yaban mersini
- Yeşil yapraklı sebzeler (Ispanak, lahana, pazı vs.)
- Sarımsak
- Beyaz çay
- C vitamini (Çilek, ananas vs.)
- Soya ürünleri
- Fasulye
- Kırmızı meyve ve sebzeler
- A vitamini (Çip havuç, taze kavun, kayısı vs.)
- Omega 3 yağ asitleri
- Avokado yağı