Ekonomik dünyada kadınların işgücüne katılım oranının erkeklere göre daha düşük olduğu görüşü hakimdir, Türkiye’de de bu böyledir. Tüm dünyada ve Türkiye’de kadınlar erkeklere göre daha az istihdam edilse de çalışma hayatındadır ve çalışma hayatında fark yaratıyordur. Tarihsel gelişiminden bu yana incelediğimiz de kadınlar çalışma hayatına ve ekonomiye pek çok şey katmış ve bu alanda parmakla gösterilecek kadınlar tarihe adlarını yazdırmıştır. Türkiye ve Avrupa’da kadınların işgücüne katılım oranlarının tarihsel seyri merak uyandırmaktadır ve kadınların çalışma hayatına girmesi ne zaman başlar? Sorusunun cevabı merak edilmektedir. Yazımızda kadınların çalışma hayatına girmesi ve süreci ele aldık.
İş Hayatında Kadınlar
8 Mart 1857’de New York’ta başlayan grevler bugün dünyayı saran büyük harekete evrilmesi kadınların çalışma hayatına dahil olması konusunda oldukça umut verici bir olay. Bu olayın üzerinden 165 yıl geçmesine rağmen kadın hakları konusunda daha gidilecek çok yol olduğu bir gerçek olmasına rağmen, bu hareketin o dönemde çığ gibi büyümesinden ve kitlelere ulaşmasından dolayı her yıl 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak coşkuyla kutlanıyor.
Kadınların sosyal ve ekonomik kalkınmadan yararlanmaları, bir ülkenin gelişmişlik ve az gelişmişlik düzeyi ile ilgili olabilirken, tüm toplumlarda genel olarak erkeklerin gerisinde kaldıkları bilinen bir gerçektir.
Birçok ülkede kadın haklarıyla ilgili yasalara rağmen, kadınların sosyal, ekonomik ve politik yaşama katılımlarının önünde ciddi engeller devam etmektedir. Bu engelleri aşmak için tüm ülkeler için kapsamlı plan ve programların uygulanması umut verici bir gelişmedir. Ancak istatistiklere baktığımızda her bir çözüm önerisinin ne kadar acil uygulanması gerektiği de su götürmez bir gerçektir. Çünkü günümüzde;
Erkek nüfusunun yüzde 75’i istihdam edilirken, kadınlarda bu oran yüzde 50’nin altında, Erkek ve kadın çalışanlar arasında eşit işler için ücret farklılığı ise yüzde 40’lara ulaşan bir istatistiğe sahiptir.
Türkiye’ye göre kadın istihdamı konusunda daha etkili olan Avrupa ülkelerinde dahi yüzde 16’lara varan ücret farklılıkları bulunuyor. Kadınların iş hayatında yaşadığı en önemli sorunlar arasında yer alan cinsiyet ayrımcılığı ve fiyat eşitsizliği tüm dünya da yaygındır. Bundan dolayı kadınların çalışma hayatına dahil olması noktasındaki çalışmaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.