Günümüz dünyasında unutkanlık normal bir hale geldi. Bunun en büyük nedeni ortamdaki aşırı bilgi akışıdır. Bilgi akışının bolluğu nedeniyle insanlar zihinsel yorgunluk yaşamamak için tüm bilgileri kaydetmezler. Saf bir tarayıcı olarak hafızanın kaderini belirler. Beynin çalışmasına izin vermemek ve yeni bilgileri belleğe kaydetmemek, kısa ve uzun süreli belleği olumsuz etkileyebilir. Tabii ki, unutkanlığın tek nedeni bu değil. Unutkanlık; beslenme yetersizlikleri, çeşitli hastalıklar, hormon eksiklikleri, vitamin eksiklikleri gibi çeşitli nedenlerle oluşur. Unutkanlığın sebepleri nelerdir? Sorusunun cevabı yazımızın devamında detayları ile beraber sizlerle.
Unutkanlık Neden Olur?
Hafıza, beynin çok önemli bir işlevidir ve farklı beyin bölgelerinin koordineli çalışmasıyla oluşur. Hafızada saklanacak bilgilerin sık sık tekrarlanması, uyku gibi çeşitli faktörler de burada devreye girer. Peki, unutkanlığın sebepleri nelerdir?
Unutkanlık, hafızadaki bilgilerin bir şekilde yok olma sürecidir. Bu bazı hastalıkların sonucu olabilir. Ancak her unutkanlık bir hastalık belirtisi değildir. Genellikle tekrarlanmayan ve hatırlanmayan bilgiler unutulur. Yani unuttuğumuz her şey bir hastalık belirtisi değildir. Ayrıca, bilgi işlemenin zihinden etkilenir. Yani bazen unutmak istediğimiz olayları ya da kişileri daha kolay ve çabuk unuturuz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, her unutkanlık bir hastalık değildir. Beynimizde bilginin işlenmesi sürecinde tamamen fizyolojik veya normal olarak kabul edilen “unutma” meydana gelebilir. Ancak unutkanlığın bazı hastalıkların erken bir belirtisi olabileceği de unutulmamalıdır.
Bazı günlük aktiviteleri yerine getirmede zorluk, sık ve rutin işleri yerine getirmede zorluk, yakın kişilerin isim ve kimliklerini hatırlayamama, daha önce yapması kolay olan işlevleri yerine getirememe önemli görülmesi gereken durumlar. Bu durumda tıbbi bir değerlendirme gereklidir. Bütün unutkanlıklar tedavisi olmayan bir hastalığın göstergesi değildir. Amnezi belirtileri olan bazı bozukluklar tedavi edilebilir. Durum uygun şekilde teşhis edildiği ve kalıcı hasar oluşmadan tedavi başladığı sürece.
Telefon, bilgisayar gibi elektronik cihazların kullanımı ile unutkanlığın arttığına dair net bir kanıt yoktur. Ancak stresli bir ortamda çalışırken bazı psikolojik faktörler bilgi işlemeyi olumsuz etkileyebilir ve unutkanlığa neden olabilir. Ancak böyle bir unutkanlık genellikle ciddi bir beyin hastalığının belirtisi değildir.
Her unutkanlık Alzheimer değildir. Unutkanlık bir hastalık ise Alzheimer dışında birçok hastalığa bağlı olabilir. Amnezi Alzheimer hastalığına ek olarak; damar tıkanıklığına bağlı Parkinson hastalığı, tiroit hastalığı, B12 vitamini ve folik asit gibi bazı vitamin veya maddelerin eksiklikleri, diğer organ hastalıkları gibi merkezi sinir sisteminin diğer hastalıklarında da görülür. Kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, beyni etkileyen böbrek hastalığı gibi. Bunun yanı sıra unutkanlık, merkezi sinir sisteminin tahribatına yol açan bazı genetik veya bazı nadir hastalıkların erken belirtilerinden biri olarak da görülebilir. Bu nedenle unutkanlığın hastalık belirtisi olduğu belirlenirse çok detaylı bir nörolojik değerlendirme yapılması gerekir.
Unutkanlık denilince akla ilk gelen hastalıklardan biri hipotiroidi yani tiroit bezinin yeterince hormon üretememesidir. Hipotiroidi başlıca şikâyetin tek nedeni olabilir veya ağırlaştırıcı bir etken olabilir. Bu durumda hastanın şikâyeti tiroit hormon tedavisi ile kısmen veya tamamen giderilebilir.
Vücuttaki düşük tiroit hormon seviyeleri, hafıza ve öğrenme sorunlarına yol açabilir. Hipotiroidili hastalar sıklıkla anlamada zorluk ve yavaşlama, konsantre olamama ve yakın hafıza kaybı gibi şikayetler bildirirler. Bu şikayetlere güçsüzlük, soğuk intoleransı, kabızlık, kuru cilt ve kilo alma gibi tipik hipotiroidi semptomları eşlik edebilir.
Unutkanlık kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle unutkanlık dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir. Unutkanlığın nedeni de unutkanlığın derecesini belirler. Örneğin demansın neden olduğu unutkanlık ve depresyonun neden olduğu demansın farklı dereceleri vardır. Bu nedenle durum ne olursa olsun iyi değerlendirilmeli, nedenlere odaklanılmalı ve çözüm aranmalıdır.